Sevgili forum üyeleri gün itibari ile tank 9. ayını tamamlamış bulunmaktadır. Bu süreç içerisinde tank çok çeşitli evrelerden geçti ve bir hayli de badireler atlattı. Sizlere kısaca bu evrelerden bahsetmek istiyorum, belki içerisinde aradığınız bir soruya cevap yahut karşılaştığınız bir soruna çözüm bulursunuz, azıcık bile bir faydası olursa ne mutlu bana.


Tankı şubat ayının başlarında ölü kum ve ölü kaya ile kurdum bu kararımda Ali Rıza Bey'in ''her tank kendi kaderini yaşar/yaşamalı'' sözü çok etkili oldu. Bir çoğunuzun bildiği gibi eski tankımda ro sistemimden kaynaklı bir cyano problemi vardı ve o tanktan yeni kuruluma hiç kaya ve su aktarmadım. Yeni Tankta Kaya olarak Natures Ocean kaya kullandım ancak bu kayaları 15 gün süre ile (cooking process) bir kürleme işleminden geçirdim.


O dönemki mevcut aydınlatmam domilux 8x54 olduğundan kaya dizaynımı akvaryumun ortasında bir büyük öbek tepe olacak şekilde dizayn ettim bu dönemde sevgili Doğan Bektemur kardeşimin ''eninde sonunda aydınlatmayı değiştireceksin ona göre dizayn yap tekrar değiştirmek zorunda kalma'' uyarılarına kulak asmadığım için sonradan da anlatacağım gibi çok pişman oldum. Fotoğrafta ilk yaptığım ve bir süre kullandığım kaya dizaynı görülüyor.




Tank Instant Ocean ve Fritz tuz karışımı ile hazırlanan su ile dolduruldu ve bu dizayn ve bu ekipmanla yoluna başladı sistem dönemeye başladı. Tank ısısı 25 dereceyi bulduğunda tanka 3.78 litre Fritz 9 eklendi 2 gün sonra da ps devreye alındı. Bakteri girişinin üçüncü gününde çoğu insanın intihar gibi bir girişim diyeceği eski tanktan kalan mercanlar tanka eklendi ve çoğu sabit, ezbere bilginin aksine hiç canlı kaybı yaşanmadı. Fritz 9 adeta bir mucize yarattı. Bu dönemde birde Royal Exclusive npo biopellet jns alfa 1 ile devreye alındı. (İlk defa biopelet kullandığım için olaya yabancıydım ve yanlış peleti seçtiğimi daha sonra anladım

Daha ilerleyen dönemlerde o zaman için mevcut olan ps'nin (Bubble King Supermarines 250) ve aydınlatmanın (domilux 8x54) eski tanktaki performanslarının yanına bile yaklaşamayacağı anlaşıldı, pek tabi 500lt deki gösterdikleri performans 1250lt de beklenmiyordu ancak beklentileri de karşılayamadılar. Tank 3 aylık olduğunda ufak ufak su değişimleri başladı yine tuz olarak Fritz tuz kullanıldı ancak bakteri olarak Fritz 460 kullanılmaya başladı.


Bir süre sonra ps'nin sisteme yetmemesi üzerine bir araştırmaya girildi ve ps yine Supermarines 300 ile değiştirildi. Yine bir süre de böyle gittikten sonra sıra aydınlatmaya gelmişti ve nihayet aydınlatma Giesemann infiniti 3x150-4x80 metal halide armatür ile değiştirildi, böylelikle aydınlatma alanı büyüdü, beklenen hata hemen ardından geldi tüm kayalar komple kalktı yeni bir dizayn ile yerleştirildi bununla da yetinilmedi hatalar üst üste geldi 8-10kg canlı fiji branch kaya eklendi haliyle bu olaylar tankta bir bomba etkisi yarattı, bu etkiye abartılan balık sayısı ve yine abartılan yemleme eklenince nitratın 50 seviyelerinde gezindiği görüldü. Fotoğrafta sonradan yapılan kaya dizaynı ve metal halide armatürün etkisi görülmekte.






Nitrat bu tehlikeli seviyelerde gezinirken acilen agresif bir Fritz 460 kürüne başlandı, daha önceleri maksimum 20cc girilen bakteri 120cc girilmeye başlandı. Tamda bu dönemde yeni bir biopellet sisteme dahil edildi All in One adındaki bu biopelete yavaş yavaş geçiş hedeflendi ancak mevcut biopelet reaktörü açıldığında daha önceki biopeletlerin hiç çalışmadığı plastik top gibi aynı kaldığı görüldü reaktör dışarıya alındı iki gün geçmesine rağmen olması gereken ölü bakteri kokusundan eser yoktu ve anlaşıldı ki biopelletler tam anlamıyla işe yaramazdı ve direk All in One biopellete yarım litre olmak üzere geçiş yapıldı. All in One büyük ve ağır bir pelet alfa 1 çeviremedi DIY bir reaktör kullanılmaya başlandı new jet 3000 motor ile (eski seri) beslendi Sistem bu değişikliği gayet olumlu karşıladı bu gelişmelerin ardından nitrat 5 seviyesine hızlı bir iniş yaptı. Fotoğrafta muhteşem kokulu Fritz 460 dozlanması görülüyor





Bir süre sistem bu şekilde ve 5 nitrat ile yürüdü ve bu döneme kadar sistemin kh ca mg değerleri gayet stabil ve yüksekti halbuki ca reaktörü olarak pico twice kullanılıyordu yetmemesi gerekiyordu (ben hep yeteceğine inanmıştım) nedense değerler çok iyi çıkıyordu ama renklenme ve büyüme istenilen oranda değildi Ali Rıza Bey bu dönemde kimyanın henüz oturmamış olduğunu defaten anlattı kimya oturduğunda schuran 1'in bile yetmeyeceğini anlattı çok anlam veremesem de ilerleyen zamanda ne kadar da haklı olduğunu anladım.