Yazdıklarımdan ve verilerden “sonuç” çıkaranlar da olabilir. Hiç kimsenin yazmadığına aldırmayın, kimilerinin yanıtları bildiğini düşünüyorum. Tersi de olabilir. Bütün sorun, burada yazılanları anlamadan, düşünmeden olduğu gibi kopyalayarak diğer forumlarda kendi fikirleri gibi sunmaları ve bu durumu özellikle “cyanobakteri” başlığı altında birebir gözler önüne sereceğim.

Öncelikle ilk tespit: Doğru, İlker Bey 1 yıldır su değişimi yapmıyor ancak hiç kuşkusuz 1 yıldır eksilen suyu 004 mikrosiemens su ile tamamlıyor. Değil mi? Peki, suda biriken silikat tankta ve mercanlarda hangi sonuçlara neden oluyor? Diatom ve yeşil algleri geçelim, acaba mercanları nasıl etkiliyor? Tabii ki sudaki değerli elementlerin diatom vb. lerince tüketimi sonucu marcanları frenliyor olmalı. Başka bir deyişle mercan zooxanthellae (tek hücreli fotosentetik algler, kalsifikasyon aracı dinoflagellatlar, bkz. Biyoloji üst başlığı) üzerinde olumsuz etkileri kaçınılmaz. Ancak çözüm filtrasyon değil. Yukarıda da belirttim. Öncelikle RO su çıktısı sıfırlanacak, ardından sudan silikatın biyolojik olarak alınmasına çalışılacak. Düzenli su değişimlerini unutmadan. Peki biyolojik yöntem nedir? Tanlarımızda 2 tür canlı var ki ciddi anlamda silikat tüketirler. Evet! Her çeşit sünger ve her çeşit midye türü. Kimi makalelerde (kimyasal işlem görmemiş) ölü süngerlerin bile (sumpa konduğunda) silikat emdiği yazılır. Bu, aynı zamanda yeni kurulan tanklarda kum, kaya ve su ile gelen silikatlar sonucu sumplarda neden anormal miktarda beyaz sünger görüldüğünü de açıklar… (kopyalamayın, kızarım !!..)

Devam etmeden sizlerden ricam, burada yazılanları başka forumlarda kaynak belirtilmeden kullanıldığında tam da bu başlık altında açıkça –isim ve link de vererek- ifşa etmeniz.

Şimdi, aşağıda yer alan formüle bakalım. Çünkü “gerçek” sorun burada yatıyor. İlker beyin test sonuçlarını yukarıda okudunuz. Calcium ve KH değerlerinden söz ediyorum. Bunların ışığında formül:

Ca2+ + 2HCO3 = Ca(HCO3)2 = CaCO3 + H2CO3
Calcium + Hydrogen Carbonate =Calcium Hydrogen Carbonate = Calcium Carbonate + Carbonic Acid

Dikkatinizi çekerim, her kimyasal reaksiyonda görmeye alışık olduğumuz oklar yok. Başka bir deyişle yukarıdaki denklem çift taraflı işleyen bir denklem. Uygun veya uygun olmayan koşullarda reaksiyon ileriye veya geriye doğru işleyebiliyor.
Anladınız… Kalsiyum Reaktöründen söz ediyorum. Evet, sudaki CO2 miktarı deniz canlılarının fotosentez oranları üzerinde belirleyici rol oynar. Birçok deniz canlısı tarafından bikarbonatlar kullanılsa da fotosentez pH ve CO2 varlığıyla doğru orantılı olarak etkilenir. (http://reefkeeping.com/issues/2006-10/rhf/index.php)

Peki ya tam tersi?

İşte sorun tam da burada: İlker beyin tankı kayaları sumptaki suya saysak, 350 bilemediniz 400 litre. Oysa, Schuran JetStream 1 kalsiyum reaktörü kullanıyor ve suya basılan CO2, KH ve kalsiyum tavan yapıyor. Doğrudur, bu tankta BubbleKing 200 gibi oldukça “fazla” bir skimmer kullanılabilir. Ancak, JetStream 1 bu tankın neredeyse “ölüm” makinası. Üzgünüm. Normalde en az 1 ton ve en çok 3 tona kadar kullanılması gereken JS1 bu tankın bu “yanlış” gidişatının en büyük sorunu. Acele çıkartılması, mümkünse JetStream Pico ile devam edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde hızlandırılan fotosentez sounucu çok koyu renkler izelenecek, alg sorunu hiç bitmeyecek, dahası yerdeki kimi canlılar silikat sorunu da eklendiğinde renk kaybına uğrayacak.

Sudan karbonik asiti almak için tabii ki su yüzeyinde tankın oksijenle çarpışmasını arttıracak bir akıntı yeterli olabilir. Yeter ki ortam iyi havalandırılıyor, olsun.

Şimdi, top sizlerde..